Çeçen mülteciler

1994 ve 1999 yıllarında Rusya'nın Çeçenya'yı işgal etmesinin ardından ülke nüfusunun bir bölümü dünyanın çeşitli ülkelerine sığınmak zorunda kaldı.

İkinci Çeçen Savaşı'nın ardından Türkiye'ye gelen 10 bini aşkın Çeçen, hukuki olarak mülteci statüsü alamamıştır.^[1][2] Bu kişiler, İstanbul Beykoz'daki Tokatköy, Kadıköy'deki Fenerbahçe ve Ümraniye'deki Halilürrahman Camii'nde bulunan kamplarda^[3] ve İstanbul da dahil olmak üzere Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde kamp dışı konutlarda yaşamaya çalışmaktadırlar. Marmara bölgesi'ne yerleştirilen Çeçen göçmenlerin sayısı 2012 yılında 7 binden 700’e düşmüştür. Sayıdaki düşüş, Çeçenlere hukuki bir statü verilmemesine bağlı olarak tekrar ülkelerine ya da kaçak yollardan Avrupa'ya gitmek zorunda kalmaları ile açıklanmaktadır. Kalan Çeçenler arasında Kadıköy'de olanları, TCDD’nin Fenerbahçe’deki kampının ticari amaçla kullanımına dönük düzenlemeler neticesinde, Kocaeli'deki İzmit Körfezi'ne gönderilmiştir.^[2]

Çeçen mültecilerden AB üllkelerine yoğun bir talep vardır. 2003 sonu verilerine baktığımızda Belçika, Norveç, Fransa, Almanya, Hollanda, Danimarka, Polonya, Çekya, Slovakya gibi ülkelere ulaşan 33 bin Çeçen, bu ülkelere mültecilik için başvuruda bulunmuştur.^[4]