Fasih Arapça

Fasih Arapça (العربية الفصحى), Fusha (الفصحى) veya Modern Standart Arapça (العربية القياسية الحديثة); resmi, siyasi, dini ve felsefi ve medyatik Arapça metinlerin yazıldığı, halk arasında konuşulmayan ve hiçbir zaman da konuşulmamış olan dildir. Arap halklarının her birinin kendine ait lehçeleri (Ammice) vardır. Kur'an da dahil tüm klasik Arapça metinlerde bu dil kullanılmıştır. Ayrıca Fusha, Arap ülkelerinde resmi dil olarak kabul edilir ve üniversitelerde öğretilir. Bu yüzden eğitimli Araplar birbirlerinin lehçelerini anlamasalar bile Fasih Arapça konuşarak anlaşabilirler.

Fasih Arapça tarihin çok eski dönemlerinden beri Akadca, İbranice, Yunanca, Farsça, Amharca, Kıptice, Sebece, Safaice ve Latince gibi dillerle kelime alışverişlerinde bulunmuştur. Kur'an'daki kelime varlığı da sekiz farklı dile dayanır. Kalem kelimesi Yunanca Kalamos, kılıç anlamına gelen Seyf kelimesi yine Yunanca Xiphos kelimelerinden gelir. Türkçede aynı anlamlarda kullanılan tâc ve dîn kelimelerinin kökeni ise Orta Farsça'dır. 13. yüzyıldaki Moğol akınlarından sonra 19. yüzyıla kadar Araplar siyasi hakimiyet sahibi bir ulus olamamış ve bir kültürel durgunluk dönemi yaşamışlardır. Bu dönemde Abbasi devrine kıyasla çok az kitap yazılmış, felsefi ve teknik anlamda çok az değişim yaşanmıştır. Bu durum Fasih Arapçayı neredeyse ölü bir dil haline getirmişse de Fransız Devrimini takiben ortaya çıkan milliyetçilik akımı sayesinde Fasih Arapça üzerindeki ölü toprağını atmaya başlamıştır.

Fasih Arapçanın dirilişine yol açan Arap milliyetçiliği doğal olarak Osmanlı karşıtı bir akım olarak ortaya çıkmış ve Kânûn-u Esâsî'de devletin resmi dili olarak Türkçenin ilan edilmiş olmasını olumsuz karşılamışlardır. Her ne kadar uygulamada tamamen böyle olmasa bile imparatorluğun bütün mahkemelerinde ve okullarında kanun gereği Türkçe konuşulması gerektiği ilan edildiğinden ve Suriye mahkemelerine Arapça bilmeyen görevliler atandığından bu bahanelerle Arap milliyetçileri, Arap halkını Türklere karşı kışkırtmışlardır. 1913 yılında Arapça bilmeyen görevlilerin geri çekilmesiyle beraber Arapça Arap yoğunluklu vilayetlerde yerel resmi dil olarak kabul edilmiştir.[1]

Latin Alfabesinde yalnızca M ve m bulunurken Arap alfabesinde aynı sese karşılık gelen harfin dört farklı versiyonu bulunmaktadır.

Moğol yıkımından sonra Fasih Arapçanın durgunlaşmasının en önemli sebeplerinden biri de matbuata elverişsiz olmasıdır. İtalya'da ortaya çıkan en eski matbaa tekniği tipo baskı adıyla anılıyor ve her harfin birden çok metal kalıbının elde bulunmasını gerektiriyordu. Latin harfleri söz konusu olduğunda her harfin büyük ve küçük iki şekli vardı ve bunlar kelime içinde şekil değiştirmiyordu. Arap alfabesindeki harfler ise izole biçimlerine ek olarak kelimenin başında, ortasında ve sonunda farklı biçimlere girebilmekteydi. Üstelik Arap alfabesi sesli harf içermediğinden sesleri göstermek için oluşturulan ve hareke adı verilen sembollerin tipo baskı ile gösterilmesi de büyük bir külfetti. Bu yüzden tipo baskı çağında Arap alfabesi kullanan milletler matbaayı neredeyse hiç kullanamadılar. Öte yandan 1798 yılında icat edilen taş baskı yöntemi her harf ile tek tek uğraşma problemini ortadan kaldırdı. Ancak taş baskı, bir hattatın yazmış olduğu metnin defalarca kopyalanmasına dayanıyor, dolayısıyla standart font kullanımına imkan tanımıyordu. 19. yüzyılda icat edilen Arap harfli daktilolar standart font ile belge üretimini mümkün kılmışsa da gazete ve kitap yayımı faaliyeti için kullanılmaları söz konusu değildi. Bu yüzden standart harflerin kullanılabildiği ilk Arap harfli yayınlar için 20. yüzyılın beklenmesi gerekti. 21. yüzyılın başlarında bile dijital dünyadaki Arap harfleri basit ve yetersizdi. Thomas Milo ve kurucusu olduğu Decotype öncülüğünde özellikle Bulak Matbaasının mirası esas alınarak geliştirilen fontlar yardımıyla standart Arapça fontları sanal dünyada yer buldu.[2]

İslam'dan hemen önceki dönemde biri Doğu Roma'ya diğeri Sasani İmparatorluğuna bağlı olan Gassani ve Lahmi devletlerinin kralları, şiir yarışmalarını teşvik ederek Fasih Arapçanın standart kabullerinin yerleşmesini sağlamışlardır. Bu dönemde Fasih Arapça, şiir ve kehanet dili olarak etkili olmuş ve bir iktidar aracına dönüşmüştür. Günlük konuşmalarını yerel lehçelerle yapan Araplar, Fasih Arapça ile dile getirilen şiir ve kehanetleri sırf bu dille söylendikleri için doğru kabul etmiş ve dili iyi kullananların cinler ve tanrılarla iletişim içinde bulunduğuna inanmışlardır. Düşman kabileler savaştıklarında galipler mağlupların şairlerinin dillerini kestirmişlerdir. Arap kültüründe dil daima kılıçtan daha tehlikeli görülmüştür. Bir adamı öldürmek yerine onu iyi bir şekilde hicvetmek o kişinin nesiller boyunca alay konusu olmasına yol açtığından bu büsbütün haksız bir görüş de değildir.

Modern Standart Arapça dilbilgisi kuralları bakımından Fasih Arapçadan farklı olmamakla beraber gelişen teknolojiye bağlı olarak kelime haznesine eklemeler yapılmıştır. Örnek olarak telefon anlamına gelen hâtif (هاتف), tren anlamına gelen kıtâr (قطار), uçak anlamına gelen tâira (طائرة) verilebilir.

Günümüzde özellikle sosyal medya araçları ve yerel televizyon kanallarının çoğalması yerel lehçelerin kullanımını arttırmıştır. Devlet adamları da yaptıkları açıklamaları, kendi ülkelerinin insanlarına hitap etmek istediklerinde yerel lehçelerle yaparken bütün Araplara hitap etmek istediklerinde Fasih Arapça kullanarak yapmaktadırlar.


Kaynakça

  1. ^ ARAP MİLLİYETCİLİĞİNİN DOĞUŞU: İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİNDE TÜRK-ARAP İLİŞKİLERİ (1908-1916) (PDF). 
  2. ^ Mansour, Ahmed; Hassan, Mohamed (15 Aralık 2020). "Digitizing historical Arabic typography: Bulaq Press contributions". Égypte/Monde arabe (İngilizce) (22): 32-39. doi:10.4000/ema.13151. ISSN 1110-5097.